senin için söylenen bu. 'değişti.'
'bize farklı davranıyor, artık eskisi gibi değil.'
'canım sen bu adamın merhametine mi aşık oldun bilmiyorum ama artık aynı adam değil.'
'o kız var diye bizi satmaya başladı.'
'bi geçmiş olsun dedik diye facebook'tan mı çıkarmış, aman ne ergenmiş yahu...'
bunlar ve bunlara benzer bir sürü şey... işin garibi, daha önce inanmazken bunlara, artık inanıyorum. sen değiştin. değişmedin aslında, köreldin. sen bir bıçak gibiydin. istemediğin bir şey olduğunda hemen ondan kurtulmaya bakardın. hayatından uzaklaştırır, atardın.
ben bilemem ama, herkes mutsuz olduğunu söylüyor. mutsuz musun? cidden merak ediyorum. seni artık sevdiğimden filan değil. ben gördüğüm bu yeni adamı sevemiyorum. tanıyamıyorum, anlayamıyorum. senin için duyduklarıma bakıyorum da tekrar, 'hayatta yapmaz!' dediğim şeyler bunlar.
seni sevmiyorum artık. tanımıyorum ki? hani olur ya, otobüstesindir, eski sevgilinin parfüm kokusunu duyarsın... o mu acaba diye kafayı çevirip bi bakarsın ki o değil. onunla uzaktan yakından alakası yok. e kokusu aynı diye yabancıya 'o'ymuş gibi davranmayacağına göre? benim hissimde aynı. bi' adam var, aynı sevdiğim adam gibi görünüyor, parfümleri aynı, sesleri, konuşmaları aynı... ama yaptıklarına bakınca bu iki adamın aynı kişi olmadığını anlıyorum.
anlaşıldı, benim sevdiğim ölmüş. bıçak falan değilmiş ayrıca. sertliği, keskinliği yalnız banaymış. ekmeğe yumuşak, peynire sert... böyle bıçak mı olurmuş?
bundan sonrası için iki ihtimal var: ya ben başından beri yanlış tanıyorum seni (ki 'benim gibi bi adama değer verme.' demiştin zamanında, kendini iyi tanıyormuşsun) ya da sen değiştin ve ben bunu kabullenemiyorum.
sanırım seni iyi tanıyamamışım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder