13 Haziran 2015 Cumartesi

day one and i survived...

ailemin yanında olan günlerimin neşe içinde geçtiğini varsayabiliriz. gerçekten. beklediğim gibi bir baskı olmadı, sanki herkes büyüdüğümü kabullenmeye hazırmış gibi. konuştuğum zaman, hayallerimi anlattığımda destek oluyorlar, fikirlerime (ailemin her üyesi değil ama yine de bu konuda iyi bir gelişme var) saygı duyuyorlar. bu hiç olmasını ummadığım bir şeydi.

bir erkek arkadaşım olması hakkında da hiç kötü şeyler düşünmüyorlar. ailenin içinde sanki herkesin haberi varmış gibi. (babam, erkek kardeşim ve dayım hariç- aslında babam haricinde de kolay açılabilirim ama babama bu konuda açılmak için okulun bitmesini beklemek gerek sanırım.) mesela telefonumu uzun süre ortada bıraksam da kimsenin alıp bakacakmış gibi bir hali yok. (ancak yine de bırakmamaya çalışıyorum, tedbir. :) ) rahatım. huzurlu sayılırım.

ah bir de sevgilim yanımda olsaydı... onu evde o halde bıraktığım için çok üzgünüm. hele ki ben giderken uğurlayışı... kanapeye kendini bıraktığını gördüğüm anda içim gitti. yanına koşmamak için kendimi zor tuttum, koşsaydım biliyorum, bir daha eve dönmek istemeyecektim. bana bir kere söylediği gibi; 'senin evin benim yanım. hiç bir yere bırakmam.' benim evim onun yanı. ancak elimde değil, bu zorunlu tatile çıkmak zorundaydım.

şimdi kafam genelde onunla dolu olarak günleri geçirmeye çalışıyorum. 'başı ağrıyor mu yine?', 'ağrısı çok mudur acaba?' , 'ne yapıyordur ki yalnızken evde, insan sıkılır...' . şu an beraber olsaydık, o anımızı nasıl geçirirdik onu kuruyorum kafamda. mesela onu göğsüme ya da dizime yatırıp kitap okumayı daha sık yapsaydık keşke. ancak bir kere yapabildik.

ya da açık bir alana, çime, kıra gidip piknik yapardık ikimiz. gece çadırımızla gidip yıldızları izlerdik. beraber rakı içerdik, 'güzel rakı içilir seninle.' demişti. ben hiç rakı içmedim, şu an yanında olsam belki öğretirdi.

biraz daha iki kişilik şeyler yapardık... benimle hiç bisiklet sürmeye gelmedi mesela. giderdik. ya da bütün gün yataktan çıkmazdık. başı ağrıdığında nazlanırdı yine bana. onunla ilgilenirdim, çocuğum gibi, incitmeden, özenle ilgilenirdim.

neyse, daha fazla devam edersem ağlayacağım sanırım. ağlamasam daha iyi. şimdi bir başlarsam ağlamaya, daha 90 gün var, sonu gelmez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder